Yangın, sadece bir kaza değil, aynı zamanda insanların hayatında derin izler bırakan korkunç bir deneyim olabilir. Son zamanlarda yaşanan bir yangın olayı, bir gencin alevlerin arasında kalması sonucu ortaya çıkan dehşeti gözler önüne serdi. Genç, o anları anlatırken yaşadığı korku dolu anları detaylı bir şekilde paylaştı. "Etim eriyormuş gibi yandığımı hissettim," diyen genç, bu olayın nasıl geliştiğini ve kendisini nasıl bir tehlikenin beklediğini aktardı.
Olay, şehir merkezindeki bir apartmanın bodrum katında başladı. Elektrik kontağından çıktığı tahmin edilen yangın, kısa sürede yayılarak tüm alanı kapladı. Genç yaşındaki şahıs, alevlerin ortasında kaldı. O anın dehşetini anlatan genç, yangının nasıl başladığını ve alevlerin etrafını sardığını anlattı. "Bir anda her yer alev aldı. Durumu kontrol etmek için bodruma girdiğimde, alevlerin beni sardığını fark ettim. Göz göze geldiğim alevler, sanki ruhumu yutuyor gibiydi," dedi.
Yangın sırasında yaşadığı fiziksel ve psikolojik acıları kelimelerle ifade etmekte zorluk çeken genç, alevlerin vücudunu nasıl etkilediğini de anlattı. “Alevlerin beni sarmaladığı an, aslında ikinci bir cümleyle ifade edilebilecek bir durum değil. Sıkışmış hissettim. Vücudumun eridiğini, yanmaya başladığını hissetmiştim. O an gerçekten yaşamam gereken çok şey olduğunu düşündüm," ifadelerini kullandı.
Yangın sırasında yaşadığı şok ve korkunun yanı sıra, bir kurtuluş yolu arayışı da kendisini öyle etkiledi ki, hissettiği acı ve korku her şeyin önüne geçti. Yangın alarmının çalmasıyla birlikte, olaya müdahale eden itfaiye ekipleri geldi. Ancak genç, kurtuluş mücadelesinde yalnız olmadığını fark etti. Sadece kendisi değil, apartmanda yaşayan diğer insanlarda tehlike altındaydılar. O an, birlikte hareket etmenin önemini anladı.
“Diğer sakinler ile birlikte panik içindeydik. Yangın çok hızlı yayıldığı için kaçış yolları daralmıştı. Korku içinde birbirimize yardım etmek için çabaladık. Yangın çıkışı için aradığımız yol, alevler ve dumanla kaplıydı. Ancak pes etmemek gerektiğini biliyordum,” diyerek, yaşanan olayın büyüklüğünü gözler önüne serdi. Bu dayanışmanın, zor anlarda insanları nasıl bir araya getirdiğini vurguladı.
Olay yanık kabinlerinin tedavisi sonrası genç, yaşadığı travmanın üstesinden gelmek için çeşitli terapiler almaya başladı. Yangın sonrası uzunca bir süre kabuslar gördüğünü ve psikolojik desteğin hayati olduğunu ifade etti. "Yangın, fiziksel olarak bir yara bırakmaktan çok daha fazlasıdır. İyileşme süreci hem beden hem de zihinsel olarak zorluydu,” şeklinde konuştu.
Yangınların sebep olduğu maddi ve manevi sıkıntılar, çoğu zaman geride ağır sonuçlar bırakır. Ancak genç talepleri dışında, geçmişe dair yapılacak değişikliklerin öneminin altını çizdi. "Yangın güvenliği hakkında daha fazla bilinçlenmeliyiz. Bu olay benim için önemli bir ders oldu. Toplum olarak bu tür olayların önüne geçmek için eğitim ve altyapı yatırımlarını hızlandırmalıyız," dedi.
Yaşadığı bu olay, birçok insan için bir korku kaynağıken, genç için de yeni bir başlangıca uygun bir zemin oldu. Yangın, sadece bir hatıra değil, aynı zamanda hayatında yapacağı değişiklikler için bir dönüm noktası haline geldi. Kendisine ve çevresine olan farkındalığını artırırken, yangınla ilgili daha fazla bilgilendirme yapacak projelerde de aktif rol almaya karar verdi. Bu tür tatsız anıların sadece kendisine değil, başkalarına da gerçekleşmemesi için çaba gösterme kararlılığı taşımaktadır.
Sonuç olarak, yangın deneyimi onu hayatta kalma içgüdüsü ve dayanışmanın ne denli önemli olduğunu anlamasına yardımcı oldu. Yangın güvenliği ve afet bilincinin toplum genelinde yaygın olarak artırılması gerektiği aşikar bir gerçek. Genç, yaşadığı acı dolu olayın ardından hayata karşı daha mücadeleci bir yaklaşım sergilemeye ve başkalarına yardımcı olmaya karar verdi. “Hayatta kalmanın verdiği farkındalık hiçbir şeyle kıyaslanamaz," diyerek yaşamsal bir mesaj bıraktı.