Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin sürdürülebilir ekonomik büyüme hedefleri doğrultusunda gelişen ekonomik programın etkileyici sonuçlar verdiğini açıkladı. Göreve başlamasıyla birlikte Türkiye’nin mali durumu hakkında kapsamlı analizler yapan Bakan Şimşek, özellikle enflasyonla mücadele, dış ticaret ve yatırım ortamının iyileştirilmesi konularında kaydedilen ilerlemeleri değerlendirdi. Ekonomik programın uygulama süreçlerinin hızlandığını ve sonuçlarının da kısa zamanda kendini gösterdiğini ifade etti.
Bakan Şimşek, ekonomik programın temel hedefleri arasında mali disiplinin sağlanması, enflasyonun kontrol altına alınması ve istihdamın artırılması gibi unsurların bulunduğunu belirtti. Bu çerçevede, hükümetin aldığınız önlemler ile fiyat istikrarının yeniden sağlanması için kararlı adımlar atıldığına işaret etti. Şimşek, “Ekonomik büyüme hedeflerimiz doğrultusunda attığımız her adım, finansal istikrarı sağlamaya yönelik” dedi. Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusuna dikkat çekerek, bu potansiyelin en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Bakan, yatırım ortamının iyileştirilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığını da aktardı. Yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin artması için gerekli adımların atıldığını söyleyen Şimşek, “Yatırımcılarımızın güvenini kazanmak için reform süreçlerimizi sürdürüyoruz. Bu bağlamda, bürokrasi engellerini azaltmak ve şeffaf bir yatırım ortamı oluşturmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. Türkiye’nin coğrafi konumunun ve stratejik öneminin, yatırım amaçlı tercih edilmesinde önemli bir avantaj sunduğunu da sözlerine ekledi.
Sonuç olarak, Bakan Şimşek’in açıklamaları, Türkiye’nin ekonomik programının sağlam temeller üzerine kurulu olduğunu ve bu doğrultuda atılan adımların sonuç vermeye başladığını ortaya koyuyor. Ekonomik istikrarı sağlamak ve sürdürülebilir büyüme hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla hükümetin attığı adımlar, uluslararası yatırımcılar tarafından da yakından takip ediliyor. Gelecek dönemlerde uygulanacak yeni politikalar ve reformlar, Türkiye’nin küresel ekonomideki rolünü daha da güçlendirecek gibi görünüyor.